bu calışma anket sonucundan yararlanarak yazılmaktadır
1) hayko cepkin
2) duman
3) emre aydın
4) teoman
5) şebnem ferah (Türkce RoCK Kralıcesi)
6) kurban
7) maNga
Sanatcıların Hakında Bilgi
1)Hayko Cepkin, (doğum 11 Mart - 1978, İstanbul) Ermeni asıllı türk vatandaşı piyanist, müzisyen.
Liseden sonra 2 yıl mimar sinan üniversitesi'nde şan eğitimi aldı. 2 sene timur selçuk çağdaş müzik merkezi'nde şan, solfej ve armoni dersleri aldı. 1 sene akademi istanbul'da piyano eğitimi gördükten sonra profesyonel müzik yaşantısına 1997 yılında klavyeci olarak başladı.
Sırasıyla öztürk, Ogün Sanlısoy, Aylin Aslım, Koray Candemir ve Demir Demirkan gibi isimlerle sahneyi paylaştı. Çalıştığı isimlerin bazılarının albümlerinde de düzenlemeci kimliğiyle yer aldı. En son Murathan Mungan'ın söz vermiş şarkılar adlı albümünde aylin aslım'ın seslendirdiği "kimdi giden" adlı bir yeni türkü bestesi olan parçayı düzenledi. Bu sırada evinin odasında kaydettiği bestelerini hayata geçirme kararı aldı. 2005 yılı içinde "Sakin olmam lazım" adlı albümü ile alternatif müzik piyasasında yerini aldı.
2)Doksanlı yıllarin başlarında müzik yaşantilarına başlayan grup elemanlarından Kaan Tangöze (Vokal) ögrenim görmek amacı ile gittiği Seattle'da müzik yaşamına devam etti ve oradayken Türkiye'de çıkarmak istediği albüm için parçalarını hazırladı. Türkiye'de bulunan grubu Mad Madame ile Saettle ve Los Angeles'da yayınlanan toplama albümlerde yer aldi. Türkiye'ye döndüğünde Blue Blues Band ile beraber çalışan Batuhan Mutlugil'i (Gitar) ve Ari Barokas (Bas Gitar) ile beraber çaldıklari Mad Madame grubuna dahil ederek DUMAN isminde şimdiki gruplarini kurdular.
Böylece DUMAN "Eski Köprünün Altında" isimli albümleri ile büyük bir dinleyici kitlesinede ulaşmayı başardı. Çoğunlukla davulcu sorunu yaşayan grup bir çok isimle beraber çalıştı ama çoğunlukla albüm ve konserlerinde Türkiye'nin en basarili isimlerinden Alen Konakoğlu (Davul) eşlik etti. Özellikle "Belki Alışman Lazım" isimli albümden sonra stüdyo ve konser çalışmaların Alen Konakoğlu DUMAN grubunun 4. ismi oldu.
DUMAN hayranlari büyük bir sabırsızlıkla beklediği, ve grubun tam bir titizlikle hazırladıkları "Belki Alışman Lazım" isimli albüm, "Eski Köprünün Altında" isimli ilk albüme göre biraz daha melankolik bir albüm. İlk albümde bulunan daha eğlenceli parçalar yerini tamamen daha hüzünlü ifadeler ve Kaan'ın sesiyle bütünleşti. Aşk, umutsuzluk ve hüzün temasi disinda "Masal" isimli parçada Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş'in asılmalarına eleştirili bir yaklaşimda bulunmuş.
Sezen Aksu'nun daha önce seslendirdiği "Her Seyi Yak" isimli parça ise Kaan'ın yorumu ile birkez daha alışılmış bir DUMAN tadı verdi ve çıkış parçası oldu. Umarız bir sonraki albümlerini daha kısa zaman içerisinde çıkararak hayranlarını yeni bir albümle sevindirebilirler.
NR1 Müzik, 2005’in yaz aylarını ülkemizin en iyi rock grubu Duman’ ın uzun süredir merakla beklenen yeni stüdyo albümü “Seni Kendime Sakladım” ile karşılıyor.
Vokal ve gitarda Kaan Tangöze, gitar ve geri vokalde Batuhan Mutlugil, bas gitar ve geri vokalde Ari Barokas’ tan oluşan Duman, büyük çıkış yaptığı albümü “Belki Alışman Lazım”ın ardından hayranlarını ve müzikseverleri uzun süredir bekletiyordu. Duman severler grubun müthiş sahne performansını yansıtan “Konser” albümü ve yine NR1 Müzik tarafından 2004 yılı sonunda yayınlanan Türkiye’nin ilk müzik DVD’ si “Bu Akşam” ile teselli bulmuşlardı. Duman grubu geçen süre içerisinde iki yüze yakın konserde hayranlarıyla buluşurken, birçok gazete, dergi, TV, okul ve üniversite tarafından “Yılın En İyi Grubu” seçildi.
Albümde yer alan 12 şarkının kayıt ve mixleri de Stüdyo 18’de Levent Büyük tarafından yapıldı. Gruba davulda “Belki Alışman Lazım” albümünde olduğu gibi Cengiz Baysal eşlik etti. Ari Barokas’ın şarkıları “Aman Aman” ve “Sayın Bayan” dışında kalan tüm parçaların söz ve müzikleri Kaan Tangöze’ye ait.
Açılışta yer alan “Özgürlüğün Ülkesi” dünya politikasını eleştiren enerjik bir punk rock şarkısı. Muhteşem balladlar “Seni Kendime Sakladım” ve “Melek”in yanı sıra, “Sen Ben” ve “Yürekten” de Duman’ ın başarılı modern rock çalışmaları. Türkçe rock müziğin en önemli grubu Duman, kendine özgü tarzını “Yanıbaşımdan”, “Sadece Koklayacaktım” ve “Rüyanda Görsen İnanma” gibi şarkılarda gösterirken, “En Güzel Günüm Gecem”i ise kendilerini konserlerde yalnız bırakmayan seyircilerine hediye ediyor.

3)2 Şubat 1981`de Isparta`da doğdu.
İlk öğretimi Isparta`da tamamladı. Antalya Anadolu Lisesi`nden mezun olduktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünde öğrenim gördü.
2002 yılında katıldığı SingYourSong beste yarışmasında grubu 6. Cadde`yle Türkiye birincisi oldu.
Aynı yıl Universal Muzik tarafından yayınlanan toplama albümde "Dönersen" isimli şarkısıyla yer aldı.
2003 yılında grubu 6. Cadde`nin ilk resmi albümü yayınlandı. Aynı yıl gruptan ayrıldı.
Solo kariyerinin ilk albümü "Afili Yalnızlık" Sony BMG Türkiye GRGDN işbirliğiyle Ekim 2006`da yayınlandı.

4)1996 yılında Teoman’ı ilk olarak ‘Ne Ekmek Ne de Su’ ile tanıdık. Albümünün çıkış parçasından sonra Özlem Tekin’in geri vokallerde olduğu ‘Papatya’ geldi. Aslında Teoman çok daha önce grubu Indians ile sahnedeydi. Artık gelenekselleşmiş olan Roxy Müzik Günleri nin 1996 yılında en iyi beste ve söz dallarında birincisiydi. İsmi Teoman Yakupoğlu, 1967 doğumlu. Liseyi Kültür Koleji nde bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi nde sosyoloji okumuş. "Çizgi Romanda Kadının Rolü" isimli master tezi var, “Kadın Araştırmaları” dalında.
1998 yılında ilk albümü ‘Teoman’ın ardından O ile yoluna devam eden müzisyen, ‘Gemiler’, ‘Kardelen’, albüme ismini veren ‘O’ ile hayranlarını memnun etti. Alper Erinç ve Rıza Erekli ile çalıştı. Teoman ın bir sonraki albümü ‘Onyedi’de, ‘Paramparça’ dikkat çeken parçaydı. ‘Uykusuz Her Gece’ye getirdiği yorum aslında Teoman’ın müzikal açılımlarına iyi bir örnek oluşturdu.
Prodüktörlüğünü Murat Akad ın yaptığı Gönülçelen in kayıtları İngiltere de, The Cure, Suede, Gary Moore, Blur, Def Leppard ve Stereophonics gibi isimlerin kayıtlarını yaptığı Parkgate stüdyosunda gerçekleştirildi. ‘Gönülçelen’ albümünde Teoman a kendi grubundaki müzisyenler eşlik etti. Bu albümden ‘Gönülçelen’, ‘İstanbul’da Sonbahar’ dikkate değer şarkılardı.
‘Teoman 2003’ albümünde ise ‘Kupa Kızı Sinek Valesi’, ‘Senden Önce Senden Sonra’, daha sonraki albümü ‘En Güzel Hikayem’den, ‘Düş’ ve ‘En Güzel Hikayem’ yine aynı kaliteyi devam ettiren şarkılardı. Son albümü ‘Renkli Rüyalar Oteli"de ‘Aşk Kırıntıları’ ile Teoman hayranları hayal kırıklığına uğramadı.
Söz yazarlığındaki ustalığını, müziğe olduğu kadar edebiyata ve sinemaya olan tutkusuna borçlu. Teoman; Nick Cave, Smog ve Tom Waits gibi ustaları anımsatıyor. Sevdiği müzisyenler ise, Mazhar Alanson, Leonard Cohen, David Bowie, Travis, Radiohead ve U2. Bunun yanında müzikte 60 lı ve 70 li yılların duyarlılığını ve üslubunu seviyor. En sevdiği sözlerden biri; "Ayının kırk tane şarkı sözü varmış, kırkı da armut üzerineymiş."
Liriklerindeki çeşitliliği belki de sevdiği yazarlara ve şairlere borçlu. En sevdiği yazarlar Raymond Carver, Milan Kundera, Paul Auster, Kurt Vonnegut Jr., Gülten Akın, Orhan Pamuk, Gündüz Vassaf, Vladimir Na...ov, Anthony Burgess ve Romain Gary. En sevdiği köşe yazarları ise; Murat Belge, Haşmet Babaoğlu ve Ahmet Altan.

5)12 Nisan 1972 yılında Yalova'da doğdu. Kırmızı elbiseler giyerek mahallede şarkılar söyleyen Şebnem Ferah'ın müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlamış. Şebnem'in müzikle tanışmasında ailesinin çok büyük rolü olmuş. İlk okulda enstrüman ve solfej dersleri almaya başlamış. Şebnem'in ailesinde hemen hemen herkes müzikle içiçe ve evin her köşesinde enstrüman olduğu için müzik konusunda bilgili ve hazır olarak atılmış piyasaya.
İlk okul yıllarında mandolin kursu alan Şebnem okul orkestrasında da solistlik yapmış ve bugüne dek hayatını müzikle bağdaştırmış. Liseyi Bursa Gemlik'te "Özel Namık Sözeri Lisesinde" yatılı bir öğrenci olarak okumuş ve bu dönemler Şebnem'in kendisini tanımasına, tek başına ayakta kalmasına yardımcı olmuş.
Şebnem'in okul orkestralarında başlayan bu serüveni daha sonra küçük topluluklarla devam etmiş. Lise zamanlarında"Pegasus"adlı grubuyla beraber çalışan ama kafasında bir kız grubu hayali olan Şebnem, 80'lerin ortasında Bursa'da açılan bir stüdyo sayesinde Sedat abisiyle tanışmış ve bu hayalini 1988 yılında kurduğu "Volvox" grubuyla gerçekleştirmiştir. Müzik uğruna "Odtü Ekonomi" Bölümünü 2. sınıftan terk etmiş ve daha sonra İstanbul'a gelince "İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili Ve Edebiyatı" bölümüne kaydolmuş.
1994 yılında "Volvox" grubunun dağılması sonucu Şebnem Ferah bireysel çalışmalarına başlamış. Rahmetli sanatçımız Onno Tunç ve Sezen Aksu'nun keşfi sonucu Underground ortamdan daha Ferah bir ortama kavuşmuş.
Daha sonra "15 Kasım 1996 Cumartesi" günü "KADIN" adlı ilk solo albümünü çıkardı. İlk videosunu "Vazgeçtim Dünyadan" adlı parçasına çeken Şebnem, Rock müzik piyasasını yeni bir döneme soktu. Çıkışıyla büyük bir sansasyon yarattı. Gerek kaset satışları gerekse video klibiyle uzun süre listelerde bir numara olarak boy gösterdi. Daha sonraları "Yağmurlar", "Bu Aşk Fazla Sana" ve "Fırtına" adlı şarkılarına klip çekti. İlk konserini "04 Nisan 1997" de "İzmir Ege Üniversitesi" nde verdi ve büyük bir kalabalığa yaklaşık 6000 kişiye unutulmayacak dakikalar yaşattı. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.
Tabii ki Şebnem`in yaşadığı çok büyük acılar da oldu. 1998 yılında Ablası Aycan Ferah`ı yitirdi. Üzüntülü bir dönemin ardından 2.5 yıllık bir aradan sonra "24 Haziran 1999 Perşembe Günü" ikinci albümünün ilk klibi "Bugün" müzik kanallarında boy göstermeye başladı ve tarih "30 Haziran 1999 Çarşamba" yı gösterdiği zaman "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" adlı ikinci albümünü yine sansasyonlu bir şekilde bizlere sundu. İlk albümünde olduğu gibi ikinci albümünde de İskender Paydaş ve Pentagram ekibiyle çalışan Şebnem yine herkesi üzerine yoğunlaştırdı. Çok samimi sözlerin üzerine sarılmış etkileyici melodiler yine hafızamıza kazınacak ve aklımızdan asla silinmeyeceklerdi. Albümün ikinci videosu "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" şarkısına geldi, klibin yönetmenliğini Hakan Yonat yaptı. İkinci albümün ardından yine araya uzun bir stüdyo dönemi girdi.
Bu arada acılar Şebnem`in peşini bırakmadı. 1999 yılında meydana gelen 17 Ağustos depreminde Babası Ali Ferah`ı yitirdi. Acılarını hafifletmek ve yeni şarkılar üretmek için müziğe daha da sıkı sarılmayı tercih etti. Böylece "03 Ekim 2001" tarihinde "Perdeler" adlı üçüncü albümü yayınlandı ve yine büyük beğeni topladı. Bu sefer ki albümde Şebnem, İskender Paydaş ve Pentagram üyeleriyle değil de sahnede birlikte çaldığı müzisyenlerle çalışmıştı. Bu albümden ilk video, albümle aynı adı taşıyan "Perdeler" şarkısına çekildi. Klip, Türkiye standartlarının çok dışında ve oldukça güzel görüntüler barındırıyordu. Bu klipten kısa bir süre sonra "Sigara" şarkısı da, renkli camda boy göstermeye başladı.
İki yıl aradan sonra, tarih "12 Mayıs 2003 Pazartesi" yi gösterdiğinde, yeni albümünün ilk videosu "Ben Şarkımı Söylerken" müzik kanallarında dönmeye başladı. "15 Mayıs 2003 Perşembe Günü" "Kelimeler Yetse" adlı muhteşem bir albümle Şebnem tekrar aramıza dönmüş oldu. İlk klibiyle kendinden oldukça söz ettirmeyi ve yine yeniden gündeme oturmayı başardı. Röportajlar, Tv programları derken kendini yoğun bir temponun içinde bulan Şebnem, bu yoğun temponun arasında Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler ve Mayın Tarlası’na da klip çekti ve yeni albüm çalışmalarına başlayana dek Türkiye'nin bir çok şehrinde konserler verdi...
Sessiz sedasız geçen bir yılın ardından, “5 Temmuz 2005 Salı günü” bu defa Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde 5. albümü “Can Kırıkları”nı yayınlayarak yeniden piyasaya damgasını vuran Şebnem Ferah, ilk klibini de albümle aynı ismi taşıyan şarkısı “Can Kırıkları”na çekti. Son albümlerine oranla sert sounduyla dikkat çeken albümünün, 29 Temmuz 2005 günü Parkorman’da gerçekleşen gala konseriyle yeniden dinleyicilerine kavuşan Şebnem’in yeni albüm konserleri de bu sayede başlamış oldu. Çok geçmeden “Çakıl Taşları”na ikinci video klip geldi. Katıldığı programlarda birçok klip ve konser müjdesi veren Şebnem’in, konser maratonu halen devam etmekte.

6) DENİZ YILMAZ (Vokal, Gitar)
5 Şubat 1974'te İstanbul'da doğdu. Müzik eğitimine ortaokulda gitar ve davul dersleri alarak başladı. Aynı tarihlerde ilk grubu Indians'ı kurdu. Lise yıllarında gitarist ve solist olarak birçok yarışmaya katıldı. Daha sonra profesyonel olarak konserler vermeye başladı. Cockroach adlı grupla çalıştı ve bu gruptan Jan Peridar ile ilk prova stüdyosunu açtı. 1993'te Biltek Üniversitesinin işletme bölümünü kazandı ve burada bir müzik kulübü açtı. 1995'te kendi bestelerini çalan Outside adlı grupla çalıştı ve yarışmalara katıldı. 1997'de Outside Türkçe sözlü müziğe yöneldi ve grubun adı KURBAN olarak değişti. 1999 yılının Mart ayında KURBAN'ın ilk albümü piyasaya çıktı. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü, Duysal Tasarım Programı, Müzik Teknolojisi dalını kazandı ve halen bu bölümde eğitim görmektedir. 2002 yılının ekim ayında KURBAN'ın "SERT" isimli albümünü kendi kurduğu Stüdyo Punch'ta kaydetti.
KEREM TÜZÜN (Bas Gitar)
14 Subat 1971'de Istanbul'da dogdu. Ilk - orta - lise'yi Özel Isik Lisesi'nde okudu. Müziğe ilkokulda TRT Istanbul Çocuk Korosu'nda basladi. Ortaokuldayken Belediye Konservatuvarı'nda 2 sene klarinet egitimi gördü. 1989'da bas çalmaya basladi. Lise sıralarında basketbol, hentbol ve buz hokeyi oynadi, sagı solu çok paralandığı ve bazen bas çalamaz hale geldiği için bunlardan vazgeçti. Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümünü bitirdikten sonra Istanbul Teknik Üniversitesi Mimarlik Tarihi Bölümünde Master yapti. Askere gitti. Askerden geldi. Istanbul Teknik Üniversitesi MIAM'da tonmaysterlik bölümünü bitirdi. Audiofact'in "Asithane" albümünü kaydetti, miksledi. "Homesapiens" proje CD'sinde kendi parçası ile yer aldı. 1996'dan beri CRR Konser Salonu'nda çalışmakta. Şimdiye kadar Ten On Richter, Nuh'un Gemisi, Toys, Contrast, Cockroach, Demir Demirkan Öztürk İlmaz ve Hücum Kedi? ile çaldı. Aslında Kurban'ın basçısıdır.
ÖZGÜR KANKAYNAR (Gitar)
2 Kasım 1975'de Sivas'ta doğdu. '92 yılında müziğe başladı ve kendi besterinden oluşan Protest projesinde yer aldı. Mayıs 2000'de Roxy Müzik Günlerinde MOD adlı grupla finale kaldı. Ağustos 2000'de KURBAN'a katıldı. Sibel Tüzün, Koray Candemir ve Aylin Aslım'la çalışmasının yanısıra pek çok sanatçının albüm kayıtlarında gitar çaldı. İstanbul bilgi üniversitesi Proffesional Music bölümünü bitirdi. 2003 yılında Kurban'la beraber ilk kayıt çalışması olan "Sert" de yer aldı.
BURAK GÜRPINAR (Davul)
23 Mart 1975'te İstanbul'da doğdu. Marmara Ünıversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun oldu. Müziğe; 1989 yılında, en yakın arkadaşlarıyla kurduğu grupta apartmanlarının bodrum katında davul çalarak başladı. Lise yıllarında okullar arası düzenlenen müzik yarışmalarına katıldı, dereceler aldı, bir yandan da Virüs, Badluck, Blue Blues Band, The End gibi topluluklarla çalıştı. 1994'te "Not With My Sister" adlı gruba girdi ve alternatif müziğe yöneldi. Ardından Cockroach'la da çalışmaya başladı. 1995'te prova stüdyosu açtı ve ilk adı OUTSIDE olan KURBAN grubuyla; orada çalışmaya başladı. 1999'da the Climb'a katıldı.Bir yandan da içlerinde Kurban'ın iki albüm kapağı ve web sitesinin de olduğu pek çok grafik tasarım projeleri ile ilgilendi. 2002 yılında askere gitti, 2003'de döndükten hemen sonra Kurban'ın yeni albümünün kayıtlarına girdi ve 2001'de, barlarda cover çalmak üzere oluşturdukları Hücüm Kedi ile çalmaya devam etti...
ÖZGÜR KANKAYNAR (Gitar)
2 Kasım 1975'de Sivas'ta doğdu. '92 yılında müziğe başladı ve kendi besterinden oluşan Protest projesinde yer aldı. Mayıs 2000'de Roxy Müzik Günlerinde MOD adlı grupla finale kaldı. Ağustos 2000'de KURBAN'a katıldı. Sibel Tüzün, Koray Candemir ve Aylin Aslım'la çalışmasının yanısıra pek çok sanatçının albüm kayıtlarında gitar çaldı. İstanbul bilgi üniversitesi Proffesional Music bölümünü bitirdi. 2003 yılında Kurban'la beraber ilk kayıt çalışması olan "Sert" de yer aldı.

7)Manga'nın albüm macerası 2002 yılının Ocak ayında Ferman'ın telefonla tüm grup arkadaşlarını arayıp "Toplanıp konuşalım bir yarışma varmış" demesiyle başladı.Bu telefon konuşmasının onları albüm sahibi yapacağına ihtimal vermedikleri gibi uzun yıllar müzikle ilgili hayalini kurdukları şeylerin gerçekleşeceğini birisi söyleseydi tahminen bunun imkansız olduğunu düşüneceklerdi.
Manga ilk olarak Yamyam'ın barlarda "cover" parçalar çaldıkları gruptan istediği müziği yapamamasından dolayı yolunu ayırması ile 2001 sonlarına doğru şekillenmeye başladı.Onun en büyük isteği kendi parçalarını çalan bir grup kurmaktı.Yapmak istediği tarzı da 95'ten beridir etkilendiği numetal ve hardcore tarzında gruplarla yavaş yavaş oluşturmaya başlamıştı kafasında.
Rock müzikle elektroniği, sert gitar riffleriyle rap vokalleri birleştirmek istiyordu.Bunu üniversiteden okul arkadaşı olan Orçun ile paylaştı ve onun da katılmasıyla Manga'nın tohumlarını atmış oldu.Daha sonra Özgür, Efe ve Ferman'ın da katılmasıyla ilk kadro tamamlanmış oldu ve büyük bir heyecanla çalmayı en çok istedikleri coverları ve bunun yanında kendi şarkılarını yapmaya başladılar.
İlk besteleri "Kal Yanımda" oldu ve bu besteleri yapıldıktan kısa bir süre sonra "Sing Your Song" yarışmasından haberdar oldular; fakat yarışmadan hemen önce Orçun özel nedenlerden dolayı grubu bırakmak zorunda kaldı.Bir süre bas gitar olmadan çalışmalarına devam eden Manga "Kal Yanında"yı yarışmaya hazırlamak için ciddi bir bas gitarist arayışına girdi.Ferman'nın daha önceden beraber çaldığı bas gitarist Cem'in yarışmaya gönderilecek şarkının kayıtlarına başlandığı gün gruba dahil olmasıyla Manga şu andaki yapısına kavuştu.
Beş ayrı karakteri ve beş ayrı müzik zevkini sergileyen Manga uzun yıllar sürecek albüm hayali için yola çıkmıştı artık.Beşlinin kesişim kümesi ise; Japon çizgi romanları olan "Manga" idi.
"Kal Yanımda"nın geniş çevrelerce çok sevilmesini ve yarışmada iyi bir derece alması, baş koydukları yolda emin adımlarla yürümeleri için iyi bir sebep oldu; böylelikle yeni besteler üretmeye başladılar.Bu dönem içinde "Bitti Rüya" ve "Yalan" gibi çok sevilen parçalarını yaptılar ve Ankara Limon Bar'da Metropolis grubunun da desteği ile bar programı yapmaya başladılar; fakat bekledikleri albüm haberi uzunca bir süre gelmedi ve umutsuzluğa kapıldıkları uzun bir dönem oldu.
Daha sonra tekrar stüdyoya giren grup beş şarkılık bir demo hazırlayarak tekrar İstanbul'a gitti.Ankara'ya döndükten bir süre sonra yarışma döneminden tanıdıkları prodüktörleri Haluk Kurosman'dan (6. Cadde, Gripin, Vega....) gelen bir telefon ile artık emeklerinin karşılığını alacaklarına inanmaya başladılar."Yapıyoruz arkadaşlar!" diyerek bu haberden sonra beste çalışmalarına ve konserlere ağırlık veren grup, Türkiye'nin dört bir yanına gidip elliyi aşkın konserle müziklerini paylaştılar.Hiçbir zaman unutamayacakları anılara ev sahipliği yapan ve Manga'nın belki de en önemli sahne tecrübesini kazandığı Limon Bar'da yaklaşık iki sene boyunca aralıksız çaldılar.
2002 yılı ortalarında Beyoğlu'nda bir kafede cereyan eden "Birgün bir şeyler yapacağız" konuşmaları artık gerçeğe dönüşmeye başlayacaktı Manga için ve her geçen gün Manga'yla beraber aynı yola baş koyan ve destek veren insan sayısının da arttığını fark etmek onları daha da umutlandırıyordu.
Kargo'nun solisti Koray Candemir, Vega, Göksel ve Kanadalı rapper Unknown Mc onlara ilk desteği veren müzisyenler oldu o dönemde.Artık albüm çıkatmak için hazırlardı ve Grgdn-Sony Music Türkiye etiketli olan ilk albümleri için 2004 yazına doğru stüdyoya girmeye başladılar ve Aralık 15'te Manga adlı ilk albümleri artık tüm Türkiye'ye açılmaya hazırdı.
Farklı müzik zevklerine sahip olan ve birbirinden tamamıyla farklı beş karakterin ortaya çıkarttığı müzik doğal olarak farklı farklı tatlar barındırıyordu.
Ferman, uzun bir zaman dinlediği metal kökenli müziklerin dışında yeni yeni sevdiği, rap müziğinde içinde olduğu bir vokal arayışı içindeydi.Efe'nin kalbi hiphop ve elektronik müzik için atıyordu.Yamyam'ın peşinde olduğu şey duygularını notalarla ifade etmekti.Özgür, caza, R&B'ye ve funka meraklı olduğu için Groove'un peşindeydi.Cem ise elektronik müziğe aşıktı.Böylelikle Manga'nın sert gitarlarda, rap-melodik vokallerden ve elektronik altyapılardan oluşan müziği ortaya çıkmış oldu.
Efe, Manga'nın müziği için "Beşimizin dinlediği farklı müziklerin aynı potada eritilmesidir.Hepimiz alternatif rocktan hoşlanıyorduk, aynı zamanda herkes elektronik müziği de özümsemişti; hiphop ve rap vokaller de bizi heyecanlandırmıştır." diyor.
Zaman zaman aşkı derinden hissettiler, zaman zaman bulundukları şehrin klostrofobik yapısının verdiği duygu patlamalarını yansıttılar, zaman zaman aynaya bakıp yaşam tarzlarına ironik yaklaşımlar getirdiler.Her zaman doğdukları, büyüdükleri ve yaşadıkları coğrafi bölgenin duygu yoğunluğunu ve kültür birikimini içlerinde taşıdıkları gibi bu değeri müziklerine de yansıtmaya çalıştılar.Bazı parçalarda kendi yaşadıkları ortamı ve kendi jenerasyonlarını da eleştirdiler.Örneğin Yağmur'un Bar'da çalarken kendi jenerasyonunu tüketim kuşağı olarak gözlemlemesi grubun "Libido" isimli parçalarını yapmalarına önayak oldu.
Manga'nın kurulduğu günden beri en büyük hayali farklılık yaratıp, son dönemlerde Teoman, Duman, Vega, Mor ve Ötesi, Kurban, Athena ve Kargo gibi isimlerin genişlettiği ve yürüdüğü yolu birazcık daha genişletmek oldu.Özgür bunu "Bizi hayatta en mutlu edecek şeylerden biri bu yolda bizlerden daha iyi yeni grupların çıkması olur." diyerek ifade ediyor.
Nitekim Manga 2004 Aralık'ında çıkardığı albümüyle hayallerini gerçekleştirmek konusunda önemli adımlar attı.Grubun inandığı müziğe dinleyicilerden gelen büyük destekle Manga bir yıl içinde Türkiye'nin değişik illerinde toplam yüzü aşkın konser verdi ve yüksek albüm satışlarıyla Altın Plak sahibi oldu.Bunların yanında Manga; Altın Kelebek "En İyi Çıkış Yapan Grup"; Jetix Tv, Future dergisi ve Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından ise "En İyi Grup" ödüllerine layık görüldü.Grubun çıkış şarkısı "Bir Kadın Çizeceksin" ise Easports'un Fifa 2006 oyunu soundtrackine dahil edildi.